Ben nereden bileyim. Elektrik faturası ödedikten sonra caddeye yürürken baktım karşımızda Divan Pub. Orada Selçuk’un akşamdan kalma mızmızlığını susturacak birşeyler olacağını düşündüm. İstediği dana şnitzel de susturabilirdi aslında. Ben de enginar haftasına denk gelmek şerefine iç baklalı enginar yiyebilecektim sakin sakin. Ancak bir su, bir kola getirmek bile o kadar uzun sürdü ki, baştan hevesimiz kaçtı. Dolu olsa canım yanmaz. Sonra da şnitzeli bir geldi ki acaip yağlı. Hani üstünde tereyağ gelene kadar erimiş meselesi değil, kızarırken çekmiş yağı. Enginarın ne kusuru ne özelliği vardı ama güme gitti. Ama bir zeytinyağlı enginara 11,5 lira verince, insan gerçekten “içeceklerimiz nerede” diye soruyor olmak istemiyor. Sonra oturup düşünürler tabii niye çok iş yapmıyor restoranlarımız diye. (41 lira)
One Reply to “Divan Pub’da yağlı şnitszel”