Nedense Erem bana Ciğeristanbul’u sevdirmek için uğraşmıştı, ne yazacaksın çok merak ediyorum deyip duruyordu ama ben Murat Kelle Paça’yı daha çok sevdim. Çıtır çıtır turbunu, rokasını, her seferinde işkembe içtiysem de ondan otlandığım bol acılı kelle paça çorbasını (8 lira) değil ama. Garsonlar ve kebap ustalarının hallerini. Bir taraftan gelen Beyoğlu’nda kızlarla gezen erkek müşterilere gıpta ediyorlar belli ki. Hiçbir yamukları olmamış olsa da bence bacı macı gibi de görmüyorlar o hatunları. Ama onlar bir araya geldiğinde ettikleri muhabbetler, gülüşmeler, karşılıklı laf sokmalar birden kozu onların tarafına geçiriyor. Müşterilere esas erkeklik muhabbetini kaçırıyorlarmış gibi hissettiriyor çünkü. Anlık gidip gelmeler ama bunlar. Gülüşürlerken ve güç onlardayken birşey sipariş edince, birdenbire darmadağın oluyorlar, katı olan şey buharlaşıyor. Ve tam tersi. Bilemiyorum, erkeklik halleri açısından çok daha samimi buluyorum. Zaten gece gece kelle paça içmenin esas amacı, erkeklik ritüellerinden birini yerine getirmek değil mi?
Selam Eren,
Erkeklere vurmussunuz yine. Benim esim de kelle pacayi cok seviyor, ustelik benden bile fazla. Bence insanlarda icki sonrasi baharatli ve sarimsakli birseyler yemek istegi olusuyor, sebebini bilmiyorum ama fizyolojik bir aciklamasi vardir herhalde. Londra’da ickiden sonra bir Hint restoranina gidip curry yemek adettendir. Bizde de bunu iskembe ya da kelle paca dolduruyor.
Vurmak niyetim yoktu valla ama son cümle biraz cinsiyeti olmuş, kadınlar kelle paça içmez gibi olmuş hakikaten, özür dilerim!