Filmekiminde sinemadan çıktık. Gizem’le ikimiz de açız. Ve şakır şakır yağmurda şemsiyesiziz, sucuk olmuşuz. Tünelin sonundaki ışığı görmek için Fıccın’a gittik ama evet üzdü. Hazır mercimek çorbasıyla ve “hamur olmuş” fıccınıyla üzdü hem de. Ama mantı iyiydi. O, hamurlaşmamış; iç malzemesi, çoğu yerde kıyma diye dayatılan çok soğan,az kıyma (ve ağır kıyma) değildi. Sonra servis tabağına suyundan çok koymamışlar. Bizim mantı çorba olmamış, o da iyi. Ama bize sarmısak isteyip istemediğimizi sormadılar, belki bir o kötü. Bir de bana yoğurt az koymuşlar gibi geldi. 2 mercimek çorbası, 1 porsiyon fıccın, 1,5 porsiyon mantı, 1 cola, 1 çay 40 civarıydı.
Lokantanın çok methedilen spesiyali Fıccın’ı merak ederek gitmiştik ama mikrodalgada ısıtılmış mayalı hamur arası kıymalı harç çıktı, o kadar hayal kırıklığı yarattı ki başka şeyleri denemedik bile. Çıkarken gözucuyla baktığımız diğer masaların çoğu mantı yiyordu demek ki en iyi şeyleri buymuş.
Leyla Hanım, şimdi siz söyleyince aklıma geldi. Biz gittiğimizde de masalarda mantının dışında pek bir yemek gözümüze çarpmamıştı.. Ha bir de yabancıların bolluğu..
Valla açıkçası ne zamandır ficcin’da yemek yerim, belirttiğiniz vahamette bir durumla karşılaşmadım. Keşke çalışanlarına durumu belirtseydiniz; hemen bir şekilde çözüm bulurlardı.