Burası Rumelifeneri’nde Barınak adlı derme çatma balıkçıdan, otopark değil de, Giray’ın tabiri ile takapark manzarası. Güneş biraz önce batmış.
Burası Kumkapı’da balıkçıların, yani tezgahlarından balık satanların önündeki balıkçılar, yani balık lokantaları arasında içkisiz yegane lokanta olan Otlukbeli’nden Yeşilköy’e doğru manzara.
Bu, Ulus’tan Arnavutköy’e inen yolda, sabahları kahvaltı da veren Çiftlik adlı balıkçıda yediğimiz lipsos buğulama.
Ben artık iyice içkisiz balıkçıları tercih eder oldum. İçkili balıkçılarda ne zaman veya nasıl tecavüz edeceklerini bilememenin, garsonlarla aldım-verdim-ben seni yendim oynamanın stresi çekilmiyor. Tabii daha ucuza da çıkılabiliyor. İçkisiz balık satmak, Adem Baba’nın gördüğü nişin genişlemesi ile mi yoksa müslüman biraderlerin balık kamusal alanda balık yemelerinin kabul edilir hale gelmesinden mi arttı bilemiyoruz ama ikisinin de etkisi vardır elbette.
O zaman hemen son iki haftada gittiğim dört yerin karşılaştırmalı bir değerlendirmesini yapayım:
- Rumeli Feneri’ndekinde içki var aslında. Pazar öğleden sonra dopdolu. Yemek ne iyi ne kötü. Midye tava ehven-i şer. Beş kişi az meze, üç balık, bir birayla 140 liraya çıktık.
- Otlukbeli’nin balığı iyi. Pazar günü öğlen birde gittiğimizde tek müşteriydik. Saat üç gibi, biz kalkarken, herkes anlaşmış gibi geldi ve doldurdu. Eğlenceli, müşteriye fırça çekebilen bir garsonu var. Öndeki balıkçıdan seçip ızgara ettiği 3 kiloluk kalkanı beş kişi paylaştık. Önünden kalamar ve salatayla adam başı 50 liraya çıktık ki dışarıda kalkan yiyip de Kahraman Bey benzerlerine maruz kalmamak hoş geldi.
- Çiftlik’te de balık iyiydi. Lipsos’u lip’i de sosu da iyiydi, dil çok iyiydi. Ekmeğin yanına verdiği kremalı lor toplarına da hasta olduk. Duman altı olmaması, sakin olması da pek makbuldü. Havalar ısındığında bahçede yemek daha da keyifli olabilir. Adam başı 35 lira verdik biz.
- Arnavutköy’deki sosyal tesisler. Garsonlar arı vız vız vız. Mutfak hızlı. Dışarıda oturulacak hava da vardı şansımıza. Pek orijinal balık yok belki ama her birinin kavurması, buğulaması, güveci, tavası falan olması takdire şayan. Bir de benim kiremitte levreğin güvecinin de, altındaki tabağının da balık şeklinde olması, ay nebiliim, ben artık tav oluyorum böyle şeylere. Balıklar 10-15 lira civarı.
Barinak icin gozleminiz super,tebrikler,hakikaten oyle,ne iyi ne kotu,bir gun gidin gayet iyidir memnun kalir tekrar gidersiniz sonra aaa bi bakarsiniz kotu,n’oluyor dedirtirler!Takapark deyimine 10 puan!Sevgiler,saygilar.Hulya.