Meğer bizim merdivenlerdeki Saklı’yı çok merak edermiş Dano. Hakikaten adı üstünde saklanmış binanın giriş katına. Öğle yemeği için gittik ama hiç hayal ettiği keşif olmadı. Saat onikiyle bir arasındaki furya geçtiğinden boş ve sessizdi. Zaten basık ve loş. Fazla yemek de kalmamış. Ben durumu bildiğim şaşırmadım. Selçuk’la Dano mantı yedi, ben zeytinyağlı pazı ve inegöl köfte. En iyisi pazıydı. Evde yapılmışından farkı yoktu. Çayın yanına da üstü cevizli kurabiyeler ikram ettiler, taze taze pek güzeldiler. Eve sipariş için telefonunu almayı unuttuk ama. (30 lira)