%98 erkek olan müşterisi, beyaz florasanları ve klasik görüntüsü ile ilk önce insanın ayağı geri gidiyor. Ama öğrendiğime göre bir klasikmiş Merih. Kimsenin kimseye bakmadığı, herhangi bir sarhoşluk, problem çıkarma vs. olmadan herkesin efendice içtiği bir yer.
Mezeler tepsi içerisinde geliyor. Deniz börülcesi yoktu, belki de bu kadar klasik bir yer için bu Ege sebzesi henüz kabul edilebilir değil, zaten tepsideki çeşitlerin içerisinde son dönem modası türünde hiç bir şey yoktu. Pilaki, beyaz peynir, karides, kalamar, ıspanak seçtik. Hepsi, özellikle de ıspanak lezzetli idi.
Meze ve rakı epey devam ettikten sonra garson usulca sıcaklardan bir şey alıp almayacağımızı sordu. Yanında herhangi bir garnitür olmaksızın küçük boy tabakta iki kalem gelen pirzola çok hoşuma gitti. Bu kadar meze sonrası leğen boyunda tabakların içerisinde yanında yarım kilo garnitürle gelen ana yemeklerin mantığını hep sorgulardım, gerçek meyhanede öyle olmadığını görmüş oldum. Pirzola aşırı yağlı olmaksızın yumuşak olmayı başarmıştı ve tam elle tutulup yenecek kıvamda idi.
Hesabı arkadaşım aldı, ne geldiğini bilmiyorum.