Geçen hafta, Nupera’ya Lokanta’da yer ayırtmak için telefon açtığımda öğrendim Lokanta’nın kapanıp yerine Delicatessen’in açıldığını. Lokanta’nın kapanmış olmasına üzüldüm ama Elif Yalın’ın bir tane de Beyoğlu’nda Delicatessen açmış olduğuna sevindim açıkçası.
Hoş ve rahat bir mekan olmuş burası. Pahalı ama aşırı şık ve kasıntı bir yer değil kesinlikle. Yeni açıldığından dolayı müşteriyi etkilemek için belki bilmiyorum, servis elemanları ilgili ve sempatikti.
Yemeklerlere gelince, şöyle özetleyebilirim: lezzetli, bilindik çeşitler de var oldukça iddialı ve ilginç olanlar da, porsiyonları doyurucu, sunumları sade ve bir o kadar da iştah açıcı.
Biz günün menüsünden hamsi pilavı, rezeneli kalkan buğulama ve ahtapot yahni seçtik. İçki olarak da bir şişe Sarafin Sauvignon Blanc ısmarladık.
Önden, müessesenin ikramı niyetine, soğuk atıştırmalık tabağı ve parmesanlı kuşkonmaz geldi.

Atıştırmalık tabağındaki mısır ekmeği özellikle çok başarılı olmuş, erik turşusunu ilginç buldum, küçük acı kırmızı biber de hoşuma gitti. Ama kuşkonmaz, doğruya doğru tatsız tutsuz bir şeydi, birkaç lokma yedikten sonra tabağa bir daha dokunmak içimden gelmedi.
Ismarladığımız yemekler, aynı anda ve çok hızlı olarak servis edildi.

Zeytinli ahtapot yahni, hafif, tadı kıvamında, ahtapot seven bünyelerinin kesinlikle tatması gereken bir yemek olmuş. Ben bayağı sevdim.

Rezeneli kalkan buğulamada, kalkana değişik bir hava verilmiş. Klasik kalkan kızartmanın ağırlığı yok, balığın tadını koca koca dilimlerde doyasıya alıyorsunuz, hem de üzerinizde hiçbir ağırlık hissetmeden.

Ahtapot ve kalkan bir yana, ben en çok yanında bir küçük kase salatayla servis edilen hamsi pilavını sevdim. Zaten, altı üstü hamsi kaplı, pirincinin lapa olmadığı, baharatının tam kararında katıldığı, çok lezzetli bu ılık iç pilavı beğenmemek, bana kalırsa pek de mümkün değildi. Yapanların ellerine sağlık!
Yemekler galiba 30 ar TL gibi bir şeydi, tam hatırlamıyorum. Şarap 75 TL idi ve evet aşırı pahalıydı.